Boyalar Hakkında

Boyalar Sözlüğü

Airless/Havasız püskürtme: Yaş boyanın basınçlandırılarak, hava karışımı olmadan tabanca ile püskürtülmesi.

Alevlenme noktası: Herhangi bir maddenin buharlarının açık alev vasıtası ile alevlenebileceği derece. Açık veya kapalı kaplar ile değişik metotlarla ölçülür ve her ölçüm metodu dereceden sonra belirtilir.

Alkali dayanıklılığı: Deterjan, sabun, amonyak gibi bazik maddelere karşı boya filmlerinin sabunlaşma ve aşınma dirençleri.

Ani paslanma: Yüzey hazırlamanın hemen sonrasında çelik yüzey üzerinde oluşan ince hafif pas.

Antikorozif boyalar: Beklenen dayanım ömrü içerisinde metalik korozyondan (genellikle demirin oksidasyonundan) korumak amacıyla geliştirilmiş astar ve boyalardır.

Asit dayanıklılığı: Boya ve vernik filmlerinin asitlerin aşındırma özelliklerine karşı gösterdikleri direnç.

Balık gözü: Boya uygulaması yapılmış yüzeyde oluşan balık gözünü andıran yüzey bozukluğudur.

Beyaz pas: Çinko kaplı yüzeylerde beyazdan koyu griye kadar değişen renklerde korozyon ürünleridir.

Boya: Dekoratif ve koruyucu özelliği bulunan ve muhtelif şekillerde kuruyarak film teşkil eden renkli madde.

Boya hatası: Boya tatbikinden veya kurumasından sonra ortaya çıkan olumsuzluklardır.

Bronzlaşma: Harelenmiş bronz renkli görünüş verme. Bazı Prusya mavisi serisinden pigmentler tatbik edildikleri yüzeylerde metalik bronz renginde hareler şeklinde bronzlaşma yaparak optik açıdan bakıldığı zaman bu görüntüyü verirler.

Cross-cut: Çapraz kesim, yapışma kontrol şekli veya aleti.

Çatlama: Oluşan boya kuru filminde zamanla gözlenen yırtılmalardır.

Çiğlenme Noktası/Dew point: Havadaki nemin bir katı madde yüzeyinde yoğunlaşacağı sıcaklıktır.

Çizilme direnci: Çizilmeye karşı dirençtir.

Daldırma/Dipping: Parçanın daldırılarak boyanması yöntemi.

Darbe testi: Boya ve benzeri malzemelerin elastikiyet ve yapışmasını kontrol etmek için ucunda belirli çapta bilye ihtiva eden belirli ağırlığın belirli mesafeden düşürülerek de formasyondaki çatlama ve kalkmanın kontrol edildiği deneydir.

Dispersiyon: Bir sıvı içinde katı taneciklerinin düzgün olarak dağılması.

Elastikiyet: Boya, astar veya vernik filminin çatlamadan uzayabilme, deforme olabilme özelliği, üzerinden baskı kalktığında eski şeklini yeniden kazanma özelliği.

Elektrostatik: Yüksek gerilim yardımı ile atomizasyon yapılması ve/veya atomize olmuş partiküllerin elektriksel yükle yüklenerek, manyetik alan çerçevesinde atomizasyon basıncı ve elektrostatik kuvvetler yardımıyla topraklanmış parça üzerine giderek birikmesi.

Flash off: Fırından önce atmosferde belirli bir süre bekleterek film tabakası içindeki uçucu kısımların bir kısmının atılmasıdır.

Flash off astar: Kürlenme yapılmadan üzerine son kat atılarak beraber kürlenmeye bırakılan fırın astarı. Yaş üzerine yaş boya olarak atılabilen astar.

Flokulasyon:
Kaplayıcı malzemedeki pigmentlerin kısım kısım birleşerek orijinal ebatlarından büyük topaklar halinde bulunmasıdır.

Galvaniz yüzeyler: Çinko veya çinko alaşımıyla kaplanmış çelik yüzeylerdir.

Hacimsel katı: Pigment ve bağlayıcı katısının hacmi toplamının, toplam hacme bölümü. Yüzde (%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları, daha kalın kuru film tabakası, ileri örtücülük ve yüksek dayanıklılık demektir.

Hadde pulu (kabuğu): Çeliğe ısı muamelesi veya sıcak haddeleme esnasında oluşan yoğun oksit tabakası.

Hava kurumalı boya: Bir yüzey üzerine tatbik edilen filmleri herhangi bir dış etkene maruz kalmadan normal atmosferik şartlarda kuruyan boya ve benzeri maddelerdir. Bu bazen hava oksijeni ile kimyasal bağlar teşekkül ederek, bazen de doğrudan doğruya çözücü ve incelticinin buharlaşması ile kuru film teşkil etmesi şeklinde olabilir.

Hızlandırıcı: Normal reaksiyon hızına tesir ederek onu erken başlatan veya daha hızlı götüren herhangi bir madde.

Isı dayanıklılığı: Boya verniklerin belirli derecelerde ısıya maruz kalmaları halinde elastikiyet ve renklerinin muhafazasıdır.

İğne delikçikleri: Boya filminde rutubet veya çözücü kaynamasından dolayı meydana gelen iğne başına benzeyen küçük delikçiklerdir.

Kabarcıklanma: Boya filminin küçük alanlar halinde yapıştığı yüzeyden ayrılarak kabarcık şeklini alması.

Kanama: Kusma, kurumuş olmasına rağmen üzerine açık renkli boya veya renksiz vernik atıldığı zaman alttaki rengi genellikle gayri muntazam şekilde üste çıkarma hali.

Kaplama: Boyama, boya veya bir malzeme üzerindeki toplam koruyucu ve dekoratif tabaka.

Kırılganlık: Boya filminin mekanik olarak uzatıldığında veya bıçak kenarı ile derinlemesine çizildiğinde, çatlaması veya küçük parçacıklar halinde ufalanması hali.

Komponent: Bileşik.

Konik mandrel: Konik bükme ile elastikiyet ölçen alet.

Korozyon: Metallerin çevreleri ile reaksiyonları neticesi meydana gelen elektrokimyasal degradasyon; paslanma bunu en bariz misali olarak verilebilir.

Krater: Boya yüzeyinde hava kabarcığının patlamasından doğan volkan ağzı görünümü.

Kum püskürtme: Kum püskürtme ile pasın temizlenmesidir.

Kuru kat: Tabanca ile atım esnasında tetiği tam çekmeyerek az boya atılması neticesinde parçacıkların yayılmaya fırsat bulamadan kuru tanecikler halinde atılmış olması.

Kürlenme: Likit fazdaki bir malzemenin geriye dönülmeyecek şekilde katı veya yarı katı faza geçme durumu. Boyaların kuruması, kimyasal reaksiyonu bitirmesi.

Mikron: Bir milimetrenin 1/1000 değerindeki ölçü birimidir.

Oksidasyon: Metallerin oksijenle reaksiyon vermesi sonucu metal oksitlerinin meydana gelmesidir.

Oksidasyon ile kuruma: Kuruma esnasında havanın oksijenini alarak kimyasal bağların oluşmasıdır.

Opasite: Optik yoğunluk, örtebilme, arkasını göstermemedir.

Pas: Görünür korozyon ürünleri. Malzeme demir-çelik ise korozyon ürünleri esas olarak hidratize demir oksitlerdir.

Pigment yüzmesi: Kötü ıslanmadan veya özgül ağırlıkları çok farklı pigmentlerin kullanılmasından dolayı yüzeyde bir kısmının ayrılarak yüzmesi ve esas renkten değişik renk vermesidir.

Plastikleştirici madde: Kırılgan boyaları daha elastik hale getirmek için ilave edilen ve film kürlenmesine rağmen kurumadan kalan maddelerdir.

Portakal kabuğu görünümü: Boyalarda iyi yayılmamadan ötürü meydana gelen görünümdür. Sebepleri arasında bilhassa yüksek viskozite ile uygunsuz basınç veya çözücü ile uygulama sayılabilmektedir.

Sarkma: Dik yüzeylerde aşağı akmadır.

Semigloss: Yarı parlak

Sertlik: Bir boya veya benzeri filmin bir standart ile mukayese edebilen sertlik değeridir. Ölçümü için birçok metot ve alet kullanılabilir.

Sertleştirici/Hardener: Çift komponentli boyalarda reaksiyonun başlaması ve tamamlanabilmesi için kullanılan kimyasal maddelerdir.

Silikon açılması: Boya yüzeyinde iç bükey delikçiklerin meydana gelmesi.

Sherardize yüzeyler: Bir tank içerisinde çeliğin çinko tozuyla birlikte ısıtılması ve böylece çinko buharının, yüzeyde çinko-demir alaşımı oluşturması esasına dayanan teknikle kaplanmış yüzeylerdir.

Soyulma: Tabaka halinde yüzeyden kalkma.

Stabilite: Özelliklerini değiştirmeden dayanabilme, kararlılık.

Su direnci: Su dayanıklılığı, bir yüzey kaplama tabakasının su geçirmeme özelliği.

Sütlenme: Filmin kuruması ile birlikte ortaya çıkan matlaşma. Hızlı solvent buharlaşması, rutubet ihtiva etmesi veya karışmayan reçinelerin varlığından doğan, film tabakasına parlaklık ve şeffaflık kaybı veren durumdur.

Süzme: Filtreden geçirme işlemi.

Tabaka halinde ayrılma: Kaplayıcı filmin kıvrılma, rutubet, yağ veya diğer sebeplerden dolayı tutunmakta olduğu yüzeyden kısmen ayrılması.

Tebeşirlenme: Pigmentli boya filmlerinin açık hava şartlarına maruz kalarak bozulması neticesinde bağlayıcının o tabakadaki pigmentleri veya katı maddeleri tutamaz hale gelmesi.

Termoplastik: Isı ile yumuşayan, soğuyunca sertleşen  tekrar ısıtıldığında yumuşayan.

Termosetting: Kürlendikten sonra ısı ile yumuşamayan.

Toz kuruma: Boya, astar veya vernik filminin üzerine konacak tozların yapışmayacağı kuruma derecesi.

Tufal: Yeni üretilmiş metal üzerinde oluşan metal özelliğini kaybetmiş tabakalar ve pullar.

Tuzlu su testi: Metal boyalarının antikorozif özelliklerini (paslanmaya karşı dirençlerini) ölçmek gayesi ile, %3 veya %5’lik sofra tuzu çözeltisini belirli saat süresince devamlı veya sabit aralıklarla püskürtmek suretiyle yapılan deneydir.

Uygulama viskozitesi: Boya ve benzeri maddelerin tatbik edilecek aletin özelliklerine göre tiner ile inceltilerek, sarkma, akma, kabarcıklanma veya boyar madde (pigment) yüzmesi yapmadan kullanılabilecekleri ve iyi bir yayılma verebilecekleri akışkanlık.

Viskozite: Sıvıların akmaya karşı gösterdiği dirençtir.

VOC (Volatile Organic Compound): Boya bünyesindeki buharlaşabilen organik bileşiklerin toplam miktarı. Esas olarak, su hariç bütün boya solventleri VOC dır.

Yaş üstüne yaş: Bir kat kurumadan, kendini çeker çekmez ikinci katın tatbiki.

Yayılma/Flow: Herhangi bir metotla tatbik edilen kaplayıcı malzemenin tatbik izlerini kaybederek alt yüzeyin şeklini alması, düzgün hale gelmesidir.

Yoğunluk: Boyanın bir litresinin kilogram cinsinden miktarı.

Zımparalama: Yüzeyin aşındırıcı malzeme ile istenilen kalitedeki pürüzlülüğe getirilmesi.